7 Ekim 2008 Salı

ŞEHİTLERİMİZ SORUYOR

Cenazelerini dün törenler yapıp kaldırdınız... Peki onların “Neden öldük komutanım, bizi neden korumadınız” sorusunu duydunuz mu? Onlar artık soramaz elbette ama, bu soruyu sormak en çok onların hakkıydı: Genelkurmay Başkanı ve kuvvet komutanı generaller Meclis’i protesto yerine Aktütün’le uğraşsalardı, biz o gün ölür müydük?
● Komutanım, biz öldükten sonra dün açıklamışsınız gazetecileri çağırıp: “Aktütün karakolunun yerini 2009’a kadar değiştireceğiz.” Gazeteler ilk kez kafasını azıcık kaldırıp “Yeter artık” demese, bunu yapar mıydınız?

● “İstihbarat eksiğimiz yok” da demişsiniz dün komutanım. Peki 350 kişilik PKK grubunun geldiğini nasıl göremediniz, gördünüzse neden önlem almadınız? Önlem aldığınız için mi öğle vakti göstere göstere saldırdılar?

● Aktütün’ün mayıs ayındaki baskın sonrasındaki halini bilenler vardı aramızda. Gözden çıkarıldığı her halinden belliymiş. Kaçakçılık için yapılmış zamanında ve defalarca basılmış. Burada askerî hata yok mu komutanım?

● O karakol sınırdan geçişi önlemek içinmiş komutanım. Oysa PKK Aktütün’ü basmak için sınırı geçiyordu orada. Bunu 1992’den bu yana tam beş defa yaptı. Hepimiz öldük, tam 44 kişi. Siz ise hesap bile vermediniz. Neden?

● Zayiatın büyük bölümü sınır ötesinden açılan ateş yüzünden demişsiniz. Bu zaten her defasında böyle oldu. O halde o karakol hâlâ neden vardı? Askerî hata olmasa bu kadar zayiat verilir miydi? Biz bu kadar ölür müydük?

● Aktütün ve öteki birçok karakol defalarca basıldı. Siz ise hesap vermek yerine tartışmaları bastırdınız, haber yapılmasını yasakladınız. En büyük acı sizin orada yaşanıyor komutanım, bunu tartışmayıp da neyi tartışacağız?

● Siz, dün gazetecilere bilgi veren komutanım; geçen yıl yine aynı gafletle basılan Dağlıca’daki komutan yarbaya başarı plaketi veren ordu komutanı değil misiniz? O plaket yerine hesap verseydiniz biz bugün yaşıyorduk.

Taraf Gazetesi-5 Ekim Pazar

Hiç yorum yok: